10 Mart 2012 Cumartesi

"EN GÖRKEMLİ 10 YALININ TOPLAM DEĞERİ 1 MİLYAR DOLARI GEÇİYOR"


30 NİSAN 2008_WWW.INSAATOFISI.COM
Bugüne kadar, yaklaşık 10 yılda İstanbul Boğazı’ndaki tarihi yalılar hakkında yüzlerce haber yapan ve bu konudaki çalışmalarını ’Yalıların Gizemi’ kitabında derleyen gazeteci-yazar Tebernüş Kireçci, İstanbul Boğazı’nın en değerli 10 yalısının değerinin yaklaşık 1.2 milyar dolara ulaştığını belirtiyor. Tebernüş Kireçci, CNBC Business’de, Boğaz’ın en değerli yalılarını; Hasip Paşa Yalısı, Muhsinzade Yalısı (Les Ottomans Oteli), Fethi Ahmet Paşa Yalısı, Tophane Müşiri Zeki Paşa Yalısı, Kıbrıslı Yalısı, Tahsin Bey Yalısı, Kont Ostrotog Yalısı, Şehzade Burhanettin Efendi Yalısı (Erbilgin Yalısı), Zarif Mustafa Paşa Yalısı ve Nuri Paşa Yalısı olarak sıralamıştı.

Bu sıralamanın neye göre yapıldığını, yazar Tebernüş Kiraçci’ye sorduk. Boğaz’daki her bir yalının nadide birer eser olduğunu ve her biri için fiyat belirlemenin aslında mümkün olmadığını ifade eden Kireçci, "Bu sıralamayı yaparken, Erbilgin Yalısı’nı baz aldım. Erbilgin Yalısı 100 milyon dolar ediyorsa, ilk 10’a hangi yalılar girer sorusundan yola çıktım. Ve muhtemel bir açık artırmada, hangi yalının kaç milyon dolar olabileceğini araştırdım" diye konuşuyor.

Yalıların tarih boyunca hep gözde olduğunu vurgulayan yazar Tebernüş Kireçci, yalı fiyatlarının 1980’li yıllarda tavan yaptığını ifade ediyor, 1990’larda ise biraz da dönemin başbakanı Tansu Çiller’in Yeniköy’deki yalısının etkisiyle yalı sahibi olmanın iyice popüler hale geldiğini vurguluyor. 1990’ların sonunda yalıların popüleritesinde azalma olduğunu savunan Tebernüş Kireçci, fiyatların 2003’ten itibaren yeniden yükselişe geçtiğini ifade ediyor. Tebernüş Kireçci, "Yalıların Gizemi" adlı kitabında Erol Aksoy Yalısı, Sedat Simavi Yalısı, Çiller Yalısı, Üstünkaya Yalısı, Mengenecioğlu Yalısı, Muzaffer Gazioğlu Yalısı ve Mustafa Özkan Yalısı gibi yaklaşık 100 yalı ve bu yalıların sahiplerinin başına gelenleri anlatıyor.

En pahalı yalıların Yeniköy ve Vaniköy’de bulunduğunun altını çizen Tebernüş Kireçci, Avrupa yakasındaki neredeyse tüm yalıların Yeniköy’de toplandığını belirtiyor; en değerli 10 yalı araştırması için de, Yeniköy’deki Erbilgin Yalısı’nı baz alıyor. Kireçci’nin, bu yalıdan yola çıkarak belirlediği yüalılar içinde en değerlisi Hasip Paşa Yalısı... Kireçci, "19’uncu yüzyılda İstanbullular arasındaki yaygın düşünce şuydu: ’Dünyanın en güzel şehri İstanbul’dur, İstanbul’un en güzel yeri Boğaziçi’dir. Boğaziçi’nin en güzel yeri Beylerbeyi’dir. Beylerbeyi’nin en güzel noktası ise Hasip Paşa Yalısı’dır.’ 18’inci yüzyılda inşa edilen yalı Boğaziçi’ndeki sivil mimarinin en güzel örneklerinden" diyor. Kireçci, 1972’de çıkan bir yangında kül olan 4 bin 106 metrekarelik arsa üzerine konuşlanmış yalıyı, Sabancı ailesinin alıp orijinal mimari şekliyle yeniden yaptırdığını ve yalının şu an Demir Sabancı’ya ait olduğunu hatırlatıyor.

55 MİLYON DOLARA RESTORE EDİLEN YALI OTEL OLDU
Kuruçeşme’deki Muhsinzade Yalısı, 19’uncu yüzyılda inşa edildi. Osmanlı şaşaasını tam anlamıyla yaşamış olan Muhsinizade Yalısı, şu an Türkiye’nin en gösterişli büyük otellerinden biri: Les Ottomans. Kuruçeşme’deki 9 yalıdan biri olan Muhsinzade Yalısı’nda 1920’li yıllara kadar Sadrazam Muhsinzade Mehmet Paşa’nın çocukları, torunları yaşadı. 4527 metrekarelik arazi, uzun yıllar sonra Unit Investment tarafından alındı ve Les Ottomans Oteli, Ahu Aysal tarafından Muhsinzade Paşa Yalısı’nın ruhuna uygun olarak yeniden inşa edildi. İnşaat 7 sene sürdü ve tam 55 milyon dolara maloldu. 2006 yılında hizmete giren Les Ottomans, en küçüğü 80 metrekarelik 12 süit odadan oluşuyor ve 5 yıldız standartlarının çok üzerinde özelliklere sahip. Kuzguncuk’taki Fethi Ahmet Paşa Yalısı ise şu an Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım’ın dayısı Cengiz Yalçın’a ait. Yalının bilinen ilk sahibi İsmet Bey ile ilgili, kaynaklarda pek bilgiye rastlanmaz. Kendisine İsmet Bey’den intikal eden yalıya bugünkü şeklini veren Fethi Ahmet Paşa ise, ’Damat’ lakabıyla anılırdı. Damat Fethi Ahmet Paşa, zevk sahibi bir insandı ve Osmanlı saraylarının dekore edilmesi görevi de kendisindeydi. Yalıya da bugünkü şeklini verdi...

KREDİYLE YALI ALAN ÇIKMIYOR
Boğaz hattındaki önemli yalı uzmanı emlakçılardan AYIKCAN EMLAK sahibi YÜKSEL AYIKCAN, Boğaz’da yalıların değerini belirlemenin zor olduğunu, çünkü her bir yalının dünyada bir eşinin daha bulunmadığını vurguluyor. AYIKCAN, "Buna rağmen, en değerli yalıların hangileri olduğunu kestirmek mümkün. 100 milyon dolardan daha değerli yalılar var" diyor. YÜKSEL AYIKCAN, "Süper zenginler yalı alırken banka kredisi kullanıyor mu?" sorumuza şu yanıtı veriyor: "Bugüne kadar aracılık ettiğim yalı satışlarından ya 2 ya 3 tanesi için banka kredi ile kullanıldı. Yalıların Çoğunlukla peşin alımlar tercih ediliyor. Tarihi eser evlerin krediye uygunluğu konusunda herhangi bir ekstra şart yok. Bankaların bu konuda dikkat ettıkleri en onemli krıter eserin tescilli olması. Örneğin tapu kayıtlarında bahçeli ev, ahşap ev ya da sahilhane gibi bir vasfı bulunuyor olması bile, zaman zaman kredi için yeterli olmuyor. Eserin Kültür ve Tabiat Varlıkları’ndan tescil edilmiş olması şartı aranıyor. Tescil işlemi yapılmamış gayrımenkullere bankalar mevzuat gereği kredi kullandıramıyor. Satılık yalı geldiğinde önce tapusuna bakılır. Eski eser olup olmadığını Anıtlar Kurulu’nda kaydının bulunup bulunmadığını öğrenmeye çalışırız. Mühür yiyip yemediğini, iskanı bulunup bulunmadığını net bir şekilde anlatabilmeniz şart. Tarihi eser yalıda tamirat yapılacaksa, proje hazırlanır ve Anıtlar Kurulu’ndan izin alınır. İzin almadan yalıda boya dahi yapamazsınız."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.