10 Mart 2012 Cumartesi

"BU MANZARAYA SAHİP OLMANIN BEDELİ NE"


09 Nisan 2008_HÜRRİYET
YALI ve tarihi eser köşk uzmanı emlakçı YÜKSEL AYIKCAN, Boğaz’da alıcı bekleyen gayrimenkuller hakkında bilgi verirken, içinde iki müstakil bina bulunan bir arsa hakkında, "Anadoluhisarı’ndaki arsa, 7747 metrekare büyüklüğünde. Arsa içindeki müstakil binalardan birinin kaydı yok. Neredeyse Boğaz’ın tüm kıvrımlarının görülebileceği bir evde yaşama fırsatı sunuyor. Evlerden kayıtlı olmayan yıkılıp, diğer ev için alan genişletme ve restorasyon talebinde bulunulabilir. Yaklaşık 1.2 milyon dolar harcama ile bahçeye yüzme havuzu, tenis kortu ve heliport (helikopter pisti) yapılabilir" diyor. Bu arsa, 4 milyon 750 bin dolara alıcı bekliyor.

YALI TARİHİ DOKUSUNU KORUMALI
TARİHİ eser evlerin değerini artıran unsurları sıralayan emlakçı YÜKSEL AYIKCAN, "Şu an elimizde Anadolu ve Avrupa Yakası’nda; 2 milyon 250 bin dolardan başlayan ve 100 milyon dolara kadar giden toplam 24 adet satılık yalı bulunuyor" dedi. Boğaz’da yalı almak isteyenlerin ilk adreslerinden biri olduğunu ifade eden YÜKSEL AYIKCAN, "Gelip bana danışılır. Hatta; birçok emlakçı ellerine bir yalı geldiğinde bize danışıyor ve ekpertiz istiyor. Anadolu Yakası’nın en kıymetli bölgeleri Vaniköy ve Kandilli. Anadoluhisarı ve Kanlıca sonra gelir. En kıymetli yalılar bu bölgelerde. Yalılarda bahçe ve rıhtım büyüklüğü çok önemli" diyor. Yalı ve köşklerin günümüz mimarisinden çok, tarihi kimliğe sahip olması ve restorasyon sırasında tarihi dokusunun korunmuş olmasının önemine işaret eden YÜKSEL AYIKCAN, "Tarihi dokusunu koruyan yalılar arasında; Anadoluhisarı’nda Bahriyeli Sedat Bey, Hekimbaşı ve Esat Bey Yalıları; Kanlıca’da Prenses Rukiye ve Saffet Paşa Yalıları; Kandilli’de Kıbrıslı ve Abud Efendi Yalıları, Çengelköy’de Sadullah Paşa Yalısı, Beylerbeyi’nde Hasip Paşa Yalısı, Yeniköy’de Şehzade Burhanettin Efendi ve Muhayyeş Afif Paşa Yalıları sayılabilir" diyor.

"KAPI KAPI DOLAŞIP, YALI VEYA KÖŞK PAZARLANMAZ"



30.09.2009 08 Nisan 2008_HÜRRİYET
AYIKCAN EMLAK sahibi YÜKSEL AYIKCAN, meslektaşlarına sitem ederken, satışa çıkan mülkün doğru gayrimenkul danışmanı tarafından pazarlanması ve dillendirilmemesi gerektiğini özellikle vurguluyor. Yalı, köşk gibi eserleri satanların evlerin ortalıkta dillendirilmemesini istediğini hatırlatan YÜKSEL AYIKCAN, alıcıların da "dillenmemiş yer aradığını" belirtiyor. YÜSKEL AYIKCAN, "Maalesef bazı meslektaşlarımız pazarlama yapmak amacıyla ellerindeki gayrimenkulleri afiş haline getirip, olur olmaz yerlerde kapı kapı dağıtıyor. Ben buna son derece karşıyım. Yurtdışında yapılan pazarlama taktikleri Boğaz’a uygulanamaz. Boğaz çok özel bir bölgedir ve alıcısı da farklıdır. Bir yerin çok fazla emlakçıda olması ve dile düşürülmesi o gayrimenkulün satılmasını zorlaştırdığı gibi aynı zamanda değerini de düşürür" diye konuşuyor. Bazı gayrimenkul sahiplerinin, mülk ne kadar çok emlakçıda olursa o kadar çabuk satılacağını zannettiğini savunan Ayıkcan, "Anadoluhisarı’nda satışta olan 700 metrekare bahçe içerisinde, 300 metrekare kullanımlı son derece bakımlı nadide tarihi eser bir köşk vardı. Geçen sene köşkün değeri 900 bin dolardı. Fakat yanlış pazarlama faaliyeti ve köşkün çok fazla emlakçıda satılık olması sonucu 10 ay sonunda köşk 650 bin dolara zor alıcı buldu. Bugün o köşkün değeri 1 milyon 250 bin dolar" diyor.

"FİYATLAR 2 İLA 65 MİLYON DOLAR"



Nisan 2009_HURRİYET EMLAK
Boğaz'ın en uzman emlakçılarından birisi olan, 30 yıllık AYIKCAN EMLAK'ın sahibi YÜKSEL AYIKCAN, parası olan için yalı yatırımının karlı bir iş olduğunu belirtiyor.

Anadolu Yakası'nın en kıymetli yalılarının Vaniköy ve Kandilli'de olduğunu işaret eden, YÜKSEL AYIKCAN, "Anadoluhisar ve Kanlıca sonra gelir. Ev kıymetli yalılar bu bölgelerde. Yalılarda bahçe ve rıhtım büyüklüğü çok önemli. Yalı ve köşkler günümüz mimarisinden çok, tarihi kimliğe sahip olması ve restorasyon sırasında tarihi dokusunun korunmuş olması önemli" şeklinde bilgi veriyor.


Boğazın Anadolu Yakasında halen satılmayı bekleyen çok sayıda yalı olduğuna işaret eden YÜKSEL AYIKCAN, bu yalıların fiyatının 2 milyon dolardan başlayıp 65 milyon dolara kadar çıktığını vurguluyor. Satılık yalı sayısının çokluğuna rağmen bazıları için yıllardır masaya oturulmadığını belirtiyor. AYIKCAN, "Müşteri, kriz var diye yalıyı ucuza alırım sanıyor. Fakat ünlü yalılar için sahipleri kolay fiyat indirmiyor. 1 dönüm bahçe içerisinde 300 metrekare kullanımlı yalıların satışı ise daha kolay olur. Özellikle tekne bağlamaya uygun küçük yalılar için müşteri bulmak daha kolay" şeklinde açıklamada bulunuyor.

"4 MİLYON DOLARA ALINIP RESTORE ETTİRİLEN YALI 3 YILDA 3 KAT PRİM YAPTI"



09 Nisan 2008_HURRİYET
Milyon dolarlar dökülerek alınan yalılar, yine milyon dolarlık restorasyonla daha değerli hale geliyor. Boğaz’da "yalı satışı" denilince ilk akla gelen emlakçılardan YÜKSEL AYIKCAN, "Yalılar asla değer kaybetmeyen tablolar gibidir. Parası olan için yalı yatırımı çok kárlıdır. Şimdiye kadar yalı alıp zarar eden olmadı. Örneğin 3 sene önce Anadoluhisarı’nda 4 milyon dolara yalı alan bir iş adamı retorasyona yaklaşık 2 milyon dolar harcadı, bugün satsa rahat 18 milyon dolara alıcı çıkar" diyor.

SAVAŞ da çıksa, kriz de olsa, piyasa durgunluktan kıvransa da değer kaybetmeyen Boğaz hattında, milyon dolarlık yatırımlar yapabilecek ölçekteki iş adamları bu yatırımlarının karşılığını alıyor. Boğaziçi’nde bugüne kadar 26 tane yalının satışını gerçekleştiren ve bu alanda ilk akla gelen isimlerden olan AYIKCAN EMLAK sahibi YÜKSEL AYIKCAN, çeyrek asırlık emlakçılık hayatında yaşadıklarını paylaşırken, ilginç örnekler verdi.

PARASI OLAN İÇİN...
Boğaz hattının her dönem prim yaptığını ifade eden ve dünyada Boğaziçi’nin bir başka emsali olmadığını vurgulayan YÜKSEL AYIKCAN, "Ben yalılara adeta birer tablo gözüyle bakıyorum. Asla değer kaybetmeyen tablolar gibi... Parası olan için yalı yatırımı çok kárlıdır. Şimdiye kadar yalı alıp da zarar eden hiç olmadı" diyor. Bu konuda ilginç bir de örnek veren YÜKSEL AYIKCAN, "3 sene önce Anadoluhisarı’nda bizim aracılığımızla 4 milyon dolara yalı alan bir iş adamı, retorasyonuna yaklaşık 2 milyon dolar harcadı. Şu an yalıyı satmayı kesinlikle düşünmüyor ama, satılığa çıkarmış olsa en az 18 milyon dolara alıcı çıkar. Hatta, bu yalıyı soran veya ona benzeyen yalılar çıkıp çıkmadığını öğrenmek isteyen müşterilerimiz var" diye konuşuyor. Boğaz hattında yapılan çeşitli yatırımların da, Boğaz’ı daha değerli kıldığını ifade eden YÜKSEL AYIKCAN şöyle devam etti: "Örneğin, İSKİ’nin son 1 yıldır devam eden atık su çalışması ile artık Boğaz daha da temiz hale geldi. Bunun yanında Anadoluhisarı’nda Ağaoğlu’nun restorasyonunu üstlendiği Amcazade Hüseyin Paşa Yalısı’nın turizm amaçlı hayata döndürülüyor olması, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Boğaz’da başlatmış olduğu marina projeleri, evvelce faaliyetlerini sürdüren çeşitli işletmelerin bunlara örnek olarak Beykoz Deri Kundura, Paşabahçe Rakı Fabrikası, İşletmesi, Paşabahçe Şişe Cam Fabrikası’nın turizme kazandırılma projeleri... Bu gibi projeler bulundukları bölgenin değerini artıran projeler. Boğaz hattında yatırım yapmayı düşünenler için bu bölgeleri tavsiye edebiliriz.

"EN ZENGİN 100 TÜRK"


21-27 AĞUSTOS 2006_EKONOMİST
Görkemli yaşamın en önemli göstergelerinden bir tanesi kuşkusuz yaşanılan mekanlar. 2006 yılı özellikle İstanbul’da emlak fiyatlarının arttığı bir yolu oldu. Ancak bunun lüks yaşama yansıması İstanbul’un gözbebeği olan Boğaziçi’nin iki yakasındaki yalı fiyatlarında görüldü. Anadolu ve Avrupa yakasında bulunan ve özellikle yalı ve villalar konusunda danışmanlık veren yetkililerle yaptığımız görüşmelede yalı fiyatlarının özellikle son iki yılda yaklaşık 2 katına yaptığımız ortaya koyuyor. Elde ettiğimiz rakamlara göre şu anda Boğaziçi kıyılarında bukunan tarihi yalılara sahip olmanın bedeli 3 – 25 milyon dolar arasında değişiyor. Anadolu Yakası’nda üst kesime emlak danışmanlığı veren AYIKCAN GAYRİMENKUL’un sahibi YÜKSEL AYIKCAN, fiyatların yalı tipine göre değiştiğini belirtiyor. Örneğin Anadolu yakasının en gözde semtleri olan Vaniköy, Kandilli ve Anadoluhisarı’nda 1200 – 1500m2 yaşam alanı olan yalıların fiyatı 20 milyon doların üzerine çıkmış durumda. Yalılarda bulunan 400-500m2’lik bahçeler ise fiyatı daha da artırabiliyor. Şunu hemen belirtelim en zengin 100 listesinde bulunan ailelerin önemli bir bölümünün Boğaziçi’nde yalısı var.

"YALI FİYATLARI 25 MİLYON DOLARI BULDU"



12.09.2006_HABERLINK
Görkemli yaşamın en önemli göstergelerinden bir tanesi kuşkusuz yaşanılan mekanlar. 2006 yılı özellikle İstanbul'da emlak fiyatlarının arttığı bir yıl oldu. Ancak bunun lüks yaşama yansıması İstanbul'un gözbebeği olan Boğaziçi'nin iki yakasındaki yalı fiyatlarında görüldü. Anadolu ve Avrupa yakasında bulunan ve özellikle yalı ve villalar konusunda danışmanlık veren yetkililerle yaptığımız görüşmelerde yalı fiyatlarının özellikle son iki yılda yaklaşık 2 katına çıktığını ortaya koyuyor. Elde ettiğimiz rakamlara göre şu anda Boğaziçi kıyılarında bulunan tarihi yalılara sahip olmanın bedeli 3 - 25 milyon dolar arasında değişiyor. Anadolu Yakası'nda üst kesime emlak danışmanlığı veren AYIKCAN GAYRİMENKUL'un sahibi YÜKSEL AYIKCAN, fiyatların yalı tipine göre değiştiğini belirtiyor. Örneğin Anadolu yakasının en gözde semtleri olan Vaniköy, Kandilli ve Anadoluhisarı'nda 1200-1500 metrekare yaşam alanı olan yalıların fiyatı 20 milyon doların üzerine çıkmış durumda. Yalılarda bulunan 400- 500 metrekarelik bahçeler ise fiyatı daha da artırabiliyor. Şunu hemen belirtelim En Zengin 100 listesinde bulunan ailelerin önemli bir bölümünün Boğaziçi'nde yalısı var... 

"TÜRKİYE'NİN SATIŞ SİHİRBAZLARI"


05-11 Haziran 2005 _ YENİ PARA DERGİSİ
• 25 yıllık emlakçı YÜKSEL AYIKCAN. Şimdiye kadar Boğazda 16 yalı satmış. Bu kolay bir iş değil. “Alıcıyla satıcıyı buluşturmak büyük bir gizlilik içinde gerçekleşiyor” diyor.

• Genelde gazetelerde satılık yalı ilanına rastlanmaz. Ama Boğaz’da bir yalı almak isteyenler gelip YÜKSEL AYIKCAN’ı buluyor, ona sorup danışıyor.

• AYIKCAN, emlak ofisinin yanında bir de YALIM RESTAURANT adında bir işletmesi olduğunu anlatıyor. Restoranı yanınca bütün enerjisini emlak işine vermiş. Villa ya da yalı müşterisinin çok seçici olduğunu söylüyor. Hele satanlarla daha da özenli bir ilişki gerekiyor.

• Halen AYIKCAN'ın elinde 8 tane satılık yalı var. AYIKCAN'a göre yalı satmanın püf noktası işi dillendirmemek. Elbette çok iyi çevreye sahip olmakda gerekiyor.

• “Öncelikle yalının tapusuna bakıyorum. Tarihi eser mi değil mi? Anıtlar Kurulu’nda kaydı var mı? Yalı vardır birinci sınıf tarihi eserdir, yalı vardır sadece tavanı birinci sınıf tarihi esere giriyordur"......

"AYIKCAN’A GÖRE YALI SATMANIN PÜF NOKTALARI"



23-29 Ocak 2005_YENİ PARA DERGİSİ
• YALIYI dillendirmeden satmalısınız. Yalı sahipleri, yalılarını sattıklarını gizlemek ister. Yalı satışlarında gazete ilanı bile yayınlanmaz. Bu yüzden de yalı emlakçısının çok iyi bir çevreye sahip olması gerekiyor.

• SATILIK bir yalı geldiğinde önce tapusuna bakarız. Eski eser olup olmadığını Anıtlar Kurulu’nda kaydının bulunup bulunmadığını öğrenmeye çalışırız. Alıcıya yalıların yapılırken kaçağı olup olmadığını mühür yiyip yemediğini iskanı bulnup bulunmadığını net bir şekilde anlatabilmeniz şart.

• YALI vardır birinci sınıf tarihi eserdir. Yalı vardır sadece tavanı birinci sınıf tarihi esere giriyordur. Bu yüzden Anıtlar Kurulu’na mutlaka gidip bakmak gerekir.

• TARİHİ ESER olan yalıda bir tamirat yapılacaksa, proje hazırlanır ve Anıtlar Kurulu’ndan izin alınarak yapılır. İzin almadan yalıda boya bile yapamazsınız. Eski eser olmayan yalıda da kamuya açık olup olmadığına ya da konut olup olmadığına bakılması gerekir…

"BU HABER DOLAR MİLYONERLERİ İÇİN"


23-29 Ocak 2005_YENİ PARA DERGİSİ
İstanbul Boğazı’nın iki yakasında 300 civarında yalı var. Zaman zaman bu yalıların milyon dolarlara alınıp satıldığını duyarız. Gazete, dergi ve televizyonlarda haber olur ama ilanlarına pek rastlanmaz yalıların. Çünkü yalı sayışları genelde gizli yapılır. Tabi bu özel yalıların alım satımına aracılık eden bazı özel emlakçılar da var. Öyle ya, milyon dolarlık yalılar her önüne gelen emlakçıya emanet edilir mi? İşte bu özel emlakçılardan biri de YÜKSEL AYIKCAN. 25 yılda 16 yalı satışına aracılık etmiş AYIKCAN. Bunlar arasında Fındık Ali’den Rasim Paşa’ya, Vaniköy’deki Sadrazam Mahmut Paşa’ya kadar ünlü yalılar da var. Müşterilerine gelince; Uğur Mengenecioğlu ve Yalçın Sabancı gibi ünlü işadamları dikkat çekiyor…

İLK YALIYI GENCER’E SATTI - 
AYIKCAN ilk yalıyı 1990’lı yılların başında Bağfaş’ın sahibi Recep Gencer’e satmış. Ayrıntılarını söyle anlatıyor: “İcralı ve iflas masasında olan bir yalıydı. Bu satıştan hiç para kazanmadım. Çünkü Recep Bey’den böyle bir şey talep etmedim. Yalı sahipleri de iflas etmişlerdi. Onlardan da istemek ayıp geldi.”

5 KATIN ÜZERİNDE PRİM - 
YÜKSEL AYIKCAN'ın yine Kandilli’de sattığı iki yalı kısa sürede 3 - 5 kat kazandırmış. Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Başkanı Tugay Bayatlı’ya da yalı satmış AYIKCAN. Ayrıntılarını şöyle anlatıyor: “Tugay Bayatlı arkadaşımdı. Bir gün ona “Gel sana yalı satayım” dedim. Hiç kafasında yoktu. Ona Kandilli’deki Mimar Necmi Bey Yalısı’nı satmış. Hala bu yalıda oturuyor.

ELİNDE 7-8 YALI DAHA VAR - 
YÜKSEL AYIKCAN İstanbul Boğazı’nda satılık çok yalı kalmadığını söylüyor. Yalılara artık birer tablo gözüyle bakılıyormuş. Asla değer kaybetmeyen tablolar gibi… AYIKCAN parası olan yalı yatırımının çok karlı olduğunu vurguluyor. Şimdiye kadar yalı alıp da zarar eden olmadığını söylüyor. Şu anda AYIKCAN'ın elinde Kanlıca ve Anadoluhisarı’nda satılık 7-8 yalı var. Ama isimlerini sır gibi saklıyor. Çünkü işin kuralı buymuş…

"EN GÖRKEMLİ 10 YALININ TOPLAM DEĞERİ 1 MİLYAR DOLARI GEÇİYOR"


30 NİSAN 2008_WWW.INSAATOFISI.COM
Bugüne kadar, yaklaşık 10 yılda İstanbul Boğazı’ndaki tarihi yalılar hakkında yüzlerce haber yapan ve bu konudaki çalışmalarını ’Yalıların Gizemi’ kitabında derleyen gazeteci-yazar Tebernüş Kireçci, İstanbul Boğazı’nın en değerli 10 yalısının değerinin yaklaşık 1.2 milyar dolara ulaştığını belirtiyor. Tebernüş Kireçci, CNBC Business’de, Boğaz’ın en değerli yalılarını; Hasip Paşa Yalısı, Muhsinzade Yalısı (Les Ottomans Oteli), Fethi Ahmet Paşa Yalısı, Tophane Müşiri Zeki Paşa Yalısı, Kıbrıslı Yalısı, Tahsin Bey Yalısı, Kont Ostrotog Yalısı, Şehzade Burhanettin Efendi Yalısı (Erbilgin Yalısı), Zarif Mustafa Paşa Yalısı ve Nuri Paşa Yalısı olarak sıralamıştı.

Bu sıralamanın neye göre yapıldığını, yazar Tebernüş Kiraçci’ye sorduk. Boğaz’daki her bir yalının nadide birer eser olduğunu ve her biri için fiyat belirlemenin aslında mümkün olmadığını ifade eden Kireçci, "Bu sıralamayı yaparken, Erbilgin Yalısı’nı baz aldım. Erbilgin Yalısı 100 milyon dolar ediyorsa, ilk 10’a hangi yalılar girer sorusundan yola çıktım. Ve muhtemel bir açık artırmada, hangi yalının kaç milyon dolar olabileceğini araştırdım" diye konuşuyor.

Yalıların tarih boyunca hep gözde olduğunu vurgulayan yazar Tebernüş Kireçci, yalı fiyatlarının 1980’li yıllarda tavan yaptığını ifade ediyor, 1990’larda ise biraz da dönemin başbakanı Tansu Çiller’in Yeniköy’deki yalısının etkisiyle yalı sahibi olmanın iyice popüler hale geldiğini vurguluyor. 1990’ların sonunda yalıların popüleritesinde azalma olduğunu savunan Tebernüş Kireçci, fiyatların 2003’ten itibaren yeniden yükselişe geçtiğini ifade ediyor. Tebernüş Kireçci, "Yalıların Gizemi" adlı kitabında Erol Aksoy Yalısı, Sedat Simavi Yalısı, Çiller Yalısı, Üstünkaya Yalısı, Mengenecioğlu Yalısı, Muzaffer Gazioğlu Yalısı ve Mustafa Özkan Yalısı gibi yaklaşık 100 yalı ve bu yalıların sahiplerinin başına gelenleri anlatıyor.

En pahalı yalıların Yeniköy ve Vaniköy’de bulunduğunun altını çizen Tebernüş Kireçci, Avrupa yakasındaki neredeyse tüm yalıların Yeniköy’de toplandığını belirtiyor; en değerli 10 yalı araştırması için de, Yeniköy’deki Erbilgin Yalısı’nı baz alıyor. Kireçci’nin, bu yalıdan yola çıkarak belirlediği yüalılar içinde en değerlisi Hasip Paşa Yalısı... Kireçci, "19’uncu yüzyılda İstanbullular arasındaki yaygın düşünce şuydu: ’Dünyanın en güzel şehri İstanbul’dur, İstanbul’un en güzel yeri Boğaziçi’dir. Boğaziçi’nin en güzel yeri Beylerbeyi’dir. Beylerbeyi’nin en güzel noktası ise Hasip Paşa Yalısı’dır.’ 18’inci yüzyılda inşa edilen yalı Boğaziçi’ndeki sivil mimarinin en güzel örneklerinden" diyor. Kireçci, 1972’de çıkan bir yangında kül olan 4 bin 106 metrekarelik arsa üzerine konuşlanmış yalıyı, Sabancı ailesinin alıp orijinal mimari şekliyle yeniden yaptırdığını ve yalının şu an Demir Sabancı’ya ait olduğunu hatırlatıyor.

55 MİLYON DOLARA RESTORE EDİLEN YALI OTEL OLDU
Kuruçeşme’deki Muhsinzade Yalısı, 19’uncu yüzyılda inşa edildi. Osmanlı şaşaasını tam anlamıyla yaşamış olan Muhsinizade Yalısı, şu an Türkiye’nin en gösterişli büyük otellerinden biri: Les Ottomans. Kuruçeşme’deki 9 yalıdan biri olan Muhsinzade Yalısı’nda 1920’li yıllara kadar Sadrazam Muhsinzade Mehmet Paşa’nın çocukları, torunları yaşadı. 4527 metrekarelik arazi, uzun yıllar sonra Unit Investment tarafından alındı ve Les Ottomans Oteli, Ahu Aysal tarafından Muhsinzade Paşa Yalısı’nın ruhuna uygun olarak yeniden inşa edildi. İnşaat 7 sene sürdü ve tam 55 milyon dolara maloldu. 2006 yılında hizmete giren Les Ottomans, en küçüğü 80 metrekarelik 12 süit odadan oluşuyor ve 5 yıldız standartlarının çok üzerinde özelliklere sahip. Kuzguncuk’taki Fethi Ahmet Paşa Yalısı ise şu an Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım’ın dayısı Cengiz Yalçın’a ait. Yalının bilinen ilk sahibi İsmet Bey ile ilgili, kaynaklarda pek bilgiye rastlanmaz. Kendisine İsmet Bey’den intikal eden yalıya bugünkü şeklini veren Fethi Ahmet Paşa ise, ’Damat’ lakabıyla anılırdı. Damat Fethi Ahmet Paşa, zevk sahibi bir insandı ve Osmanlı saraylarının dekore edilmesi görevi de kendisindeydi. Yalıya da bugünkü şeklini verdi...

KREDİYLE YALI ALAN ÇIKMIYOR
Boğaz hattındaki önemli yalı uzmanı emlakçılardan AYIKCAN EMLAK sahibi YÜKSEL AYIKCAN, Boğaz’da yalıların değerini belirlemenin zor olduğunu, çünkü her bir yalının dünyada bir eşinin daha bulunmadığını vurguluyor. AYIKCAN, "Buna rağmen, en değerli yalıların hangileri olduğunu kestirmek mümkün. 100 milyon dolardan daha değerli yalılar var" diyor. YÜKSEL AYIKCAN, "Süper zenginler yalı alırken banka kredisi kullanıyor mu?" sorumuza şu yanıtı veriyor: "Bugüne kadar aracılık ettiğim yalı satışlarından ya 2 ya 3 tanesi için banka kredi ile kullanıldı. Yalıların Çoğunlukla peşin alımlar tercih ediliyor. Tarihi eser evlerin krediye uygunluğu konusunda herhangi bir ekstra şart yok. Bankaların bu konuda dikkat ettıkleri en onemli krıter eserin tescilli olması. Örneğin tapu kayıtlarında bahçeli ev, ahşap ev ya da sahilhane gibi bir vasfı bulunuyor olması bile, zaman zaman kredi için yeterli olmuyor. Eserin Kültür ve Tabiat Varlıkları’ndan tescil edilmiş olması şartı aranıyor. Tescil işlemi yapılmamış gayrımenkullere bankalar mevzuat gereği kredi kullandıramıyor. Satılık yalı geldiğinde önce tapusuna bakılır. Eski eser olup olmadığını Anıtlar Kurulu’nda kaydının bulunup bulunmadığını öğrenmeye çalışırız. Mühür yiyip yemediğini, iskanı bulunup bulunmadığını net bir şekilde anlatabilmeniz şart. Tarihi eser yalıda tamirat yapılacaksa, proje hazırlanır ve Anıtlar Kurulu’ndan izin alınır. İzin almadan yalıda boya dahi yapamazsınız."

"BAŞKA SEMTTE RAHATÇA YALI ALABİLECEK MÜŞTERİM 8 AYDIR YENİKÖY'Ü BEKLİYOR"



 28 NİSAN 2008_HURRIYET
Köşk veya yalı müşterisi, istediği semtten istediği nitelikte bir fırsat çıkana kadar bekliyor. AYIKCAN EMLAK sahibi YÜKSEL AYIKCAN, "Uzun süre, istediği yerde ev alabilmek için sabırla bekleyenler var. Mesela, bir müşterim, yaklaşık 8 aydır Yeniköy civarında yalı dairesi arıyor. Müşteri, bütçe olarak yaklaşık 4 milyon doları gözden çıkardı. Aradığı nitelikte bulamadığı için sabırla bekliyor. İstese o fiyata bir miktar ekleyerek başka semtte müstakil yalı alabilir" diyor..


Boğaz’da yalı sahibi olmak herkese nasip olmuyor; ama bazı yalı müşterileri de her yalıyı beğenmiyor. İstediği bölgeden, istediği özellikte yalı alabilmek için gerekirse aylarca, hatta yıllarca bekleyen müşterilere rastlandığı belirtiliyor. Yaklaşık 28 yıllık emlakçılık hayatında, 26 yalının satışına aracılık ettiğini belirten AYIKCAN EMLAK sahibi YÜKSEL AYIKCAN'a, "Yalı veya köşk kovalayan ve gerekirse yıllarca istediği lokasyonda bir ev için beklemekten çekinmeyen yatırımcılar var mı?" sorumuza şu yanıtı verdi:

MÜSTAKİL BİLE ALINIR...
"Evet, zaman zaman bu tarz müşterilerle karşılaşıyoruz. Şu anda yaklaşık 8 aydır servis verdiğim ve özellikle Yeniköy civarında yalı dairesi arayan bir müşterim var. Müşteri bütçe olarak yaklaşık 4 milyon doları gözden çıkarmış durumda. Aradığı niteliklerde bulamadığı için sabırla bekliyor ve biz de arayışımızı sürdürüyoruz. aslında istese o fiyata bir miktar daha ekleyerek başka semtlerde yalı dairesini geçtik, müstakil bir yalı bile alabilir. Burada müşterilerin aradığı kriterler ilk sırada yer alıyor. Müşterilerimden bir tanesi, yurtdışında bir avize görmüş. Sunduğum bir yalının, görkemli salonuna o avizenin uyacağını düşünüp yalıyı aldı."

SEMT ÖNEMLİ...
Yalı satışında, kuralları müşterinin belirlediğini ifade eden YÜKSEL AYIKCAN, "Boğaz kenarında bir yalı dairesinde oturmak ve rıhtımına tekne bağlamak için cebinizde en az ne kadar para olmalı?" sorumuza ise şu karşılığı verdi:

"Boğaz’da oturmanın maliyeti tabii ki çok değişken; yalı daireleri ise genelde aynı metrekaredeki müstakil yalılara göre daha cazip bir fiyat yelpazesine sahip. Yalı dairesinde de müstakil yalılarda olduğu gibi en önemli kriter bulunduğu semt. Sonrasında metrekaresi, rıhtımı ve iç özellikleri büyük önem taşıyor.

Örneğin Çengelköy’de 120 metrekare büyüklüğünde bir yalı dairesi için 1 milyon 250 bin dolar istenirken Vaniköy’de 250 metrekare kullanımlı bir daire için 3 milyon dolar isteniyor. Kiralık olarak düşündüldüğünde ise aynı özelliklerdeki bir daire için yaklaşık 4-6 bin dolar arası bir rakamı gözden çıkarmak gerekir. Şu anda elimizde Anadolu ve Avrupa Yakası olmak üzere toplam 24 adet satılık yalı var. Yalıların bazılarıyla ile ilgili şu bilgileri verebilirim:

İŞTE SATILIK YALILAR...
Yeniköy’de 2880 metrekare bahçe içerisinde 3630 metrekare kullanımlı 100 milyon dolara (Şehzade Burhanettin Efendi Yalısı-Erbilgin Yalısı), Kandilli’de 1550 metrekare bahçe içerisinde 1000 metrekare kullanımlı 45 milyon Euro’ya (Abud Efendi Yalısı), Vaniköy’de 1200 metrekare bahçe içerisinde 800 metrekare kullanımlı 30 milyon dolara, Kanlıca’da 1800 metrekare bahçe içerisinde 500 metrekare kullanımlı 18 milyon dolara, Kandilli’de 1200 metrekare bahçe içerisinde 600 metrekare kullanımlı 15 milyon dolara, Anadoluhisarı’nda ise 800 metrekare bahçeli 400 metrekare kullanımlı yalı 9 milyon dolara."

BOĞAZİÇİNİN 150-200 YILDIR EL DEĞMEMİŞ YALI ve KÖŞKLERİ...
AYIKCAN EMLAK sahibi ve yalı uzmanı YÜKSEL AYIKCAN, İstanbul Boğazı’nda, Osmanlı döneminden kalma olup da neredeyse bir asırdır el değmemiş yalı ve köşkler bile olduğunu ifade ediyor. YÜKSEL AYIKCAN, "Anadoluhisarı’nda Amcazade Hüseyin Paşa Yalısı, Çengelköy’de Muazzez Hanım Yalısı (Kuleli Yalı), Kuzguncuk’da Köprülü Hafız Ahmet Paşa Yalısı, Anadoluhisarı’nda Pervaneli Köşk bugüne kadar el değmemiş örnekler arasında" diyor. YÜKSEL AYIKCAN, bunun yanında bir miktar masrafla çok özel hale gelebilecek nitelikte yalı ve köşkler olduğuna da dikkat çekiyor. AYIKCAN, "Beylerbeyi’nde çok özel konumda doğa ve Boğaz’ın buluştuğu noktada, 3010 metrekare bahçe içerisinde Beylerbeyi Sarayı’nın son uzantıları olan tescil edilmiş iki adet tarihi eser bina, bir müştemilat ve bir adet betonarme bina var. Konut olarak düşünülebileceği gibi birinci köprü ve çevreyolu bağlantıları ile iş yeri olmaya da son derece uygun. Fiyatı ise 2 milyon 500 bin dolar" dedi...

"TÜRKİYE'NİN EN ZENGİN 100 AİLESİ"


17 ŞUBAT 2006_www.ufukcizgisi.org - HABERSHOW - milliyet.com.tr - EKONOMIST
En zenginlerin servetlerinin boyutunu kesin rakamlarla bilmek elbette mümkün değil. Fakat yine de birçoğunun halka açık olan şirketlerindeki paylarının izini sürerek, geçen yıldan bu yıla servetlerindeki değişimin boyutunu söylemek mümkün. Sadece borsadaki servetleri yeter. Örneğin Koç Ailesi. Türkiye’nin en zenginleri sıralamasının tepesinde yer alan ailenin sadece 15 borsa şirketindeki paylarından yola çıkarak hesapladığımız varlıkları 14.6 milyar doları buluyor. Bu rakam geçen yıla göre yüzde 30’luk bir artışı ifade ediyor. Ailenin borsa şirketlerindeki kendi hisselerinin değeri 12 milyon dolar civarındaydı.

Yine Sabancı Ailesi’nde de benzer bir servet artışını görmek mümkün. Ailenin borsada halka açık 9 şirketi var ve bu şirketlerin değeri geçen yıldan bu yana yüzde 30’luk bir artışla yaklaşık 14.7 milyar doları bulmuş bulunuyor.

Sıralamanın en tepesinde bulunan diğer ailelerin de İMKB’de (İstanbul Menkul Kıymetler Borsası) halka açık şirketleri var. Doğan Ailesi’nin halka açık beş şirketteki payı 5 milyar doları bulurken, Şahenk Ailesi’nin iki şirketteki servetinin bu yıl 2.1 milyar dolara çıktığı, Şarık Tara’nın ise sadece Enka İnşaat’la borsada 3 milyar dolarlık bir değere sahip olduğu görülüyor. Ahmet Nazif Zorlu Denizbank’ı satarak servetini önemli ölçüde artırırken, borsadaki şirketlerindeki payı da 2.8 milyar doları gösteriyor.
 Eczacıbaşı Ailesi’nin sadece borsadaki serveti 500 milyon dolara çıkarken, bu yıl halka açılan Selçuk Ecza Deposu’nun piyasa değerinin 663 milyon doları bulması Ahmet Keleşoğlu’nu en zenginler listesinde üst sıralara taşıdı. En zenginler sıralamasının üst basamaklarına tırmanan bir başka aile ise Yazıcı Ailesi oldu. Borsadaki altı şirketteki payları 1.8 milyar doları bulan ailenin diğer varlıkları ile birlikte 3 milyar dolarlık servet sınırına doğru koştuğu görülüyor. Halka açık şirketleriyle bilinen Garih ile Alaton aileleri, Ciner Ailesi, Dinçkök Ailesi ve diğerleri de servetlerini önemli ölçüde artırmış görünüyor.

Bu yıl listeye yeni giren ve zirveyi zorlayan bazı ailelere de dikkat çekmekte fayda var. Özellikle yükselen yeni gayrimenkul akımının bunda önemli etkisi var. Örneğin Kanyon yatırımı Eczacıbaşı Ailesi’ni bir basamak yukarıya taşıdı. Son yılların kamu ihalelerinde öne çıkan grubu Albayraklar ile Unakıtan aileleri En Zengin 100 listesinin yeni konukları. Yazıcı ve Özilhan ailelerinin Coca Cola’nın halka arzıyla servetlerini önemli ölçüde artırdıkları söylenebilir. Kadir Has Akbank hisselerini satarak servetini önemli ölçüde artırdı. Bu yılın en popüler konusu olan fındığın listeye yolladığı bir aile daha var. Kenan Oltan. Hep Cüneyt Zapsu’nun öne çıkarıldığı fındıkta ihracatın gerçek hakimi olan Oltan Gıda’nın zenginler listesindeki yeri önümüzdeki yıllarda daha da üst sıralarda olabilir.
 Altınbaşlar, altın stoklarından dolayı bu yıl biraz daha üst sıraları yükselirken Özdilek Grubu’nun alışveriş merkezleri projeleri ile büyümesini sürdürmesi servetini daha da artırıyor. Özellikle Ağaoğlu Ailesi’nin İstanbul’daki üst gelir grubuna yönelik konut projeleriyle ciddi bir servet yaptığı söylenebilir.

VARLIKLI YAŞAMA AÇILAN KAPI...
Türkiye’de en zengin kesimin mal varlığı artarken yaşama biçimlerinde de yeni eğilimlerin hakim olduğu görülüyor. Onlar birçok insan tarafından hiç bilinmeyen ve yaşanmayacak olan bir dünyaya aitler. Ve bu yaşamda yenilen yemeklerden kullanılan markalara kadar hiç bilinmeyen bir yaşamın örnekleri var.

Bu bilinmeyen yaşama doğru ilk yolculuğu İstanbul’da Türkiye’nin önde gelen işadamlarından birisinin evine doğru gerçekleştiriyoruz. Türkiye’nin en ünlü aşçısı tarafından yönetilen, bir Japon ve bir Pakistanlı aşçının da dahil olduğu bir catering ekibi ile İstanbul boğazını geçip Çamlıca tepelerine doğu ilerliyoruz. Çamlıca’da gözlerden uzakta, geniş bahçesi ile boğaza en güzel cepheden bakan bu villada bir doğum günü partisi gerçekleştiriliyor. Her yıl oğlu için bir doğum günü partisi düzenleyen bu elit aile, diğer partilerden farklı bir sürprizle çıkıyor çocukların karşısına. Çeşitli firmalarla anlaşılarak Çamlıca tepesindeki bu villanın bahçesine doğum günü partisi için bir panayır kurulmuş. Atlıkarıncalar, çarpışan otomobiller bu özel panayırda çocukların gönüllerince yaşayabilecekleri özel oyuncaklara dönüşüyor. Bu gecede isteyenler dünyanın dört bir yanına çeşitli lezetlerle de yolculuk yapabiliyor. Çünkü bu eğlence, binlerce dolarlık catering ekibinin hazırladığı özel karides dolmaları ve çeşitli yemeklerle ayrı bir tat alıyor.

YALI FİYATLARI 25 MİLYON DOLARI BULDU...
Görkemli yaşamın en önemli göstergelerinden bir tanesi kuşkusuz yaşanılan mekanlar. 2006 yılı özellikle İstanbul’da emlak fiyatlarının arttığı bir yıl oldu. Ancak bunun lüks yaşama yansıması İstanbul’un gözbebeği olan Boğaziçi’nin iki yakasındaki yalı fiyatlarında görüldü. Anadolu ve Avrupa yakasında bulunan ve özellikle yalı ve villalar konusunda danışmanlık veren yetkililerle yaptığımız görüşmelerde yalı fiyatlarının özellikle son iki yılda yaklaşık 2 katına çıktığını ortaya koyuyor. Elde ettiğimiz rakamlara göre şu anda Boğaziçi kıyılarında bulunan tarihi yalılara sahip olmanın bedeli 3 – 25 milyon dolar arasında değişiyor. Anadolu Yakası’nda üst kesime emlak danışmanlığı veren AYIKCAN GAYRİMENKUL’un sahibi YÜKSEL AYIKCAN, fiyatların yalı tipine göre değiştiğini belirtiyor. Örneğin Anadolu yakasının en gözde semtleri olan Vaniköy, Kandilli ve Anadoluhisarı’nda 1200-1500 metrekare yaşam alanı olan yalıların fiyatı 20 milyon doların üzerine çıkmış durumda. Yalılarda bulunan 400- 500 metrekarelik bahçeler ise fiyatı daha da artırabiliyor. Şunu hemen belirtelim En Zengin 100 listesinde bulunan ailelerin önemli bir bölümünün Boğaziçi’nde yalısı var...

"BOĞAZİÇİ'NDE SATILIK 50 YALI"


09-15.01.2011_PARA DERGİSİ - www.patronlardunyasi.com
İstanbul Boğazı’nın iki yakasında satılık 50 civarında yalı var. Fiyatları 3 milyon dolardan başlayıp 100 milyon euro’ya kadar çıkıyor. Emlakçılar, doğru yerde doğru yalı yatırımının 1’e 5 hatta 10 kazandırabildiğini vurguluyor...

"İstanbul'da, Boğaziçi’nde bir garip Orhan Veli’yim" demiş ünlü şair. Bu dizelerle İstanbul’da yalnızlığı, fakirliği, kederi oya gibi işlemiş. Boğaziçi’nde sıra sıra dizilen yalılar ise İstanbul’un binlerce yıllık zenginliğini, ihtişamını yansıtıyor. Yalıları en güzel haliyle Boğaz hatlarında çalışan vapurlardan, gezinti teknelerinden görebilirsiniz. Bazıları dantel gibi işlenmiş ahşap yapılarıyla, bazıları ise kâgir (taş ya da tuğladan yapılmış) yapılarıyla süsler boğazın her iki yakasını... Evet, İstanbul’un Anadolu Yakası’nda 193, Avrupa Yakası’nda ise 173 eski eser niteliğinde yalı bulunuyor. Anadolu Yakası’ndaki yalılardan 42’si birinci, 97’si ikinci derece tarihi eser niteliğinde. Avrupa Yakası’nda ise 47 birinci, 126 da ikinci derece tarihi eser olarak belirlenmiş yalı var. İki yakada tarihi eser vasfı olmayan kâgir yalı sayısı ise 294...

SATILIK YALI ÇOK
Şu sıralar Boğaziçi’nde son yıllarda hiç olmadığı kadar satılık yalı var. Kısa bir araştırma sonucunda, Anadolu Yakası’nda, Beykoz’dan Kuzguncuk’a kadar 46 satılık yalı bulunduğunu öğrendik. Avrupa Yakası’nda ise Yeniköy’de 6 tane satılık yalı var. Yani her iki yakada satılık yalı sayısı 50’yi geçiyor. En ucuz yalının fiyatı 3 milyon dolar. 100 milyon euro istenen yalı da var. Peki yalı yatırımı açısından en değerli bölge neresi? Yalı satışlarına aracılık yapan emlakçılara göre, Boğaziçi’nde en çok talep gören yalılar Vaniköy’de bulunuyor. Onu Kandilli ve Anadoluhisarı takip ediyor. Anadoluhisarı’nın rağbet görmesine gerekçe olarak, geceleri özellikle Rumelihisarı ve çevresindeki doyumsuz manzara gösteriliyor...

GEÇEN YIL SATILANLAR
Hacı Mehmet Sabancı’nın oğlu Kaya Sabancı, Kandilli’deki ünlü ikiz yalılardan kendisine ait olanını 2010’un haziran ayında 16 milyon euro’ya Erikli sularının ortaklarından Hasan Aslanoba’ya satmıştı. 2010’un son aylarında 4 yalı daha el değiştirdi.

Boğaz’ın görkemli yalılarından biri olarak bilinen Clifton Yalısı, 11.5 milyon dolar karşılığında Torunlar Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Torun’un oldu. Koza-İpek Holding Yönetim Kurulu Başkanı Akın İpek, Bebek’te Handan Aksu ve kızı Suzan Aksu’ya ait bir yol yalısını (önünden yol geçen ve yalı vasfını yitiren binalar) 21.5 milyon dolara satın aldı. Bursa merkezli Türkün Holding’in patronu Erol Türkün ise Anadoluhisarı’nda Ömer Veysel Midil ile Veysel Dursun’un hissedarı olduğu yalıya 6.2 milyon dolar ödedi...

GİZLİ KALMASINI İSTİYORLAR
Statü simgesi olduğu için kendisinin ya da yalısının isminin yayınlanmasını istemeyenlerin sayısı epey fazla. Zaten genelde yalılar el değiştirdikten sonra satıldığı öğreniliyor.

Yalılar ağırlıklı olarak varisler tarafından satışa çıkarılıyor. Aileler genişlediği ya da ekonomik nedenlerle satılan yalılar da yok değil. Ama bilinen bir gerçek var ki bugün satın alınan yalılar birkaç yıl içinde değerini katlayarak tekrar satılabiliyor. İşte biz de bu hafta sizler için İstanbul Boğazı’nda satılık yalıları araştırdık...

BEYKOZ
İstanbul Boğazı’nın Anadolu Yakası’nda Karadeniz’e en yakın bölgesinde bulunan Beykoz’da da satılık irili ufaklı 6 yalı var. Satılık yalılardan en bilineni Hamlacıbaşı Yalısı.

Hamlacıbaşı Yalısı’nın sahibi ise Şeref Yıldız. Camsil’in üreticisi Sultanlar Grup’un Yönetim Kurulu Başkanı Şeref Yıldız, yalı için 10 milyon dolar istiyormuş.

Boğaziçi’nin Avrupa Yakası’nda bulunan Yeniköy’de irili ufaklı satılık 6 yalı bulunuyor. Fiyatları ise 12 milyon dolar ile 100 milyon euro arasında değişiyor. Bu yalılardan en bilineni Şehzade Burhanettin Efendi Yalısı. Sahibi Müfit Erbilgin, daha önce 100 milyon dolar istiyordu. Ancak geçen yılın sonlarına doğru fiyatı 100 milyon euro’ya çıkarmış.

Beykoz’da satılık en ucuz yalı Dr. Ali Akkök’e ait. Akkök’ün bu kâgir yalı için 3 milyon dolar istediği söyleniyor. Beykoz’daki diğer yalıların fiyatları ise 3 milyon ile 10 milyon dolar arasında değişiyor.

ÇUBUKLU
Çubuklu’da bulunan 8 yalıdan 2’si satılık. Yalıların sahipleri isimlerinin açıklanmasını istemiyor. Sadece yalılardan birine 2.5 milyon, diğerine ise 7.5 milyon dolar istendiği belirtiliyor.

KANLICA
Kanlıca’da satılık 8 yalı var. Bunlardan en bilineni Abdullah Acar’ın sahibi olduğu yalı. Tarihi vasfı bulunmayan yalı için Acar’ın 14 milyon dolar istediği söyleniyor. Kanlıca’daki diğer yalıların fiyatları ise 6 milyon ile 45 milyon dolar arasında.

ANADOLUHİSARI
Anadoluhisarı’nda satılık 8 yalı var. Bunlardan en bilineni Demet Sabancı’nın sahibi olduğu Zarif Mustafa Paşa Yalısı. Ancak bu yalı değil, haremlik kısmının bulunduğu arsa satılıyor. Demet Sabancı, yalının selamlık olarak nitelendirilen kısmında oturuyor. Eskiden haremlik olarak kullanılan bölümün bulunduğu arsa ise Orhan Aslıtürk’e ait. İşte Aslıtürk, 1 dönümlük bu arsayı satışa çıkardı. Söz konusu arsanın üzerine restorasyon projesi onaylı ve 750 metrekare taban oturumlu bin 500 metrekarelik yalı yapma izni var. Fiyatı ise 10 milyon euro olarak belirlenmiş. Anadoluhisarı’ndaki diğer yalıların fiyatları 4 milyon ile 45 milyon dolar arasında değişiyor.

KANDİLLİ
Rasathane’ye de ev sahipliği yapan Kandilli’de satılık 7 yalı bulunuyor. Bunlardan en bilineni Abut Efendi Yalısı. Bir süre önce Gümüş dizisinin çevrildiği yalı, şimdilerde Lale Devri’ne ev sahipliği yapıyor. Salat Yağları’nın sahibi İsmail Özdoyuran vefat edince varisleri yalıyı satışa çıkarmış. Bin 700 metrekare araziye sahip olan ve bin 300 metrekare kullanım alanı bulunan yalı için biçilen fiyat 45 milyon dolar. Kandilli’deki satılık yalıların fiyatı 8 milyon ile 45 milyon dolar arasında değişiyor.

VANİKÖY
Vaniköy’de satılık 2 yalı var. İsimlerinin açıklanmasını istemeyen sahipleri, her iki yalı için de 40’ar milyon dolar istiyor.

ÇENGELKÖY
Çengelköy’de satılık 6 yalı bulunuyor. Bunlardan en bilineni Baha Bey Yalısı’nın 400 metrekare bahçesi, 500 metrekare de kullanım alanı var. Hatapkapulu ailesinin fertleri, ikinci derece tarihi eser niteliğindeki bu yalı için 5.6 milyon dolar istiyor. Çengelköy’deki diğer satılık yalıların fiyatları ise 3 milyon ile 25 milyon dolar arasında değişiyor. Bu arada, sosyetede “hanım ağa” diye bilinen ve Antalya ile Ankara’daki İçkale otellerinin sahibi olan Nadire İçkale’nin Çengelköy’deki yalısının geçtiğimiz haftalarda 25 milyon dolara satıldığı söyleniyor. Ancak yalının tapusu hala devredilmemiş. Yalının yeni sahibinin ismi ise sır gibi saklanıyor.

BEYLERBEYİ
Boğaziçi Köprüsü’ne en yakın semt olan Beylerbeyi’nde satılık 2 yalı bulunuyor. Sahipleri isimlerinin açıklanmasını istemiyor. Yalıların birine 20 milyon, diğerine ise 40 milyon dolar isteniyor.

KUZGUNCUK
Kuzguncuk’ta da satılık 3 yalı var. İsimlerinin açıklanmasını istemeyen sahipleri, yalılara 5 milyon ile 25 milyon dolar arasında fiyat biçmiş.
YÜKSEL AYIKCAN / AYIKCAN EMLAK

"YALIYA YATIRIM ÇOK KARLI"
Son dönemlerde yalılar sıkça sahip değiştiriyor. Yalılar, öncelikle aile büyüdüğü için el değiştiriyor. Sahibi öldüğünde varisleri satıyor. Ekonomik krizlerden dolayı satanlar da oluyor. 32 yıldır emlakçılık yapıyorum ve 30’un üzerinde yalı sattım. Bugüne kadar Koç ailesine yalı satmak nasip olmadı. Ama Yalçın Sabancı’ya 10-12 yıl önce aynı bahçe içinde 3 yalı sattım. Faruk Yalçın’a da Kanlıca’daki yalısını ve Beylerbeyi’ndeki Kastelli Yalısı’nı ben sattım. Armatör Uğur Mengenecioğlu, Kandilli’deki Edip Efendi Yalısı’nı; Sedat Üründül de Kandilli’deki Kıbrıslı Yalısı’nın Üsküdar’a bakan Haremlik kısmını benim aracılığımla satın aldı.

Kandilli’deki Fındıkali Yalısı’nı Bekir Kutmangil’e, Mimar Necmibey Yalısı’nı Togay Bayatlı’ya, Reha ve Haluk Kora Yalısı’nı Yahya Akel’e sattım. 2009’da Beykoz’daki Alemdarlar’ın Yüzüklü Yalısı’nı Yaşar Dalkıran’a, 2010’da da Çubuklu’daki Yasemin Yalısı’nın Şemsa Pozcu’ya satışına aracılık ettim. Bugüne kadar sattığım en değerli yalı, Yalçın Sabancı’nın aldığı Mahmut Nedim Paşa Yalısı oldu. Sabancı o zaman 7 milyon dolara almıştı. Ardından önemli bir onarım gördü. Şimdi 65 milyon dolar eder. Faruk Yalçın’a 25 yıl önce 3 milyon dolara sattığımız Kanlıca’daki Yağcı Hacı Şefik Bey Yalısı’nın bugünkü değeri 40 milyon dolar. Yahya Aydın’ın Kanlıca’da 1 milyon dalara satın aldığı yalı da bugün 6.5 milyon dolar ediyor. Anadoluhisarı’nda 5 milyon dolara satılan Durusel’in Yalısı’nın şimdiki değeri 25 milyon dolar civarında.

YALI SAHİBİ ÜNLÜ İŞ ADAMLARI
RAHMİ KOÇ: 100 milyon dolar değerinde Kont Ostrorog Yalısı’nda yaşıyor.

YALÇIN SABANCI: Beş yalısı var.

SUZAN SABANCI DİNÇER: Yeniköy’deki Tahsin Bey ve Ahmet Afif Paşa yalılarının sahibi. Halen Tahsin Bey Yalısı’nda oturuyor.

MUSTAFA KOÇ: Beykoz Kanlıca’daki Nuri Paşa Yalısı’nda oturuyor.

ŞARIK TARA: Yeniköy Yol Yalısı’nın sahibi olan Tara, iki çocuğundan biri olan Leyla Tara Suyabatmaz için bu yalıyı satın almıştı.

ALİ AĞAOĞLU: Vaniköy’deki yalısında oturuyor. Boğazın en eski ahşap yalısı olan Amcazade Yalısı’nı da yap-işletdevret modeliyle aldı.

ALİ KİBAR: Kuzguncuk’taki Madam Ağavni Muratyan Yalısı ile Rumelihisarı’ndaki Ferhan Baras Yalısı’nın sahibi.

ASIM KİBAR: Bebek’teki Nuri Çapa Yalısı’nda yaşıyor.

ERDOĞAN DEMİRÖREN: Marki Ahmet Necip Bey Yalısı’nda oturuyor.

HALİS KOMİLİ: Tarihi Kıbrıslı Yalısı, Halis Komili’nin eşi Alev Komili’nin üzerine kayıtlı.

CEM - ÜMİT BOYNER: Kanlıca’daki yalılarında yaşıyorlar.

MUSTAFA TAVİLOĞLU: Mudo’nun sahibi Taviloğlu, Anadoluhisarı’nda kendi adını taşıyan yalıda oturuyor.

MEHMET EMİN HİTAY: Teknoloji Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hitay, Bebek’te Sadıkoğlu Yalısı’nın sahibi.

NEZİH BARUT: Abdi İbrahim İlaç’ın üçüncü kuşak patronu, Kanlıca’daki Yedi Sekiz Hasan Paşa Yalısı’nın sahibi.

"ANADOLU KAPLANI YALI SEFERİNDE"


14.10.2010_RADİKAL GAZETESİ - www.radikal.com.tr - www.emlakkulisi.com
Ağırlıklı olarak Anadolu Yakası'nda arz-ı endam eden yalıların satışları her ne kadar 'gizli kapaklı' gerçekleşse de şu anda iki yakada toplam 34 yalı satılığa çıkmış durumda.

Bu yalıların takipçileri arasında da Anadolulu firmalar var. Daha çok 10-25 milyon dolarlık yalılar talep görürken, gizemli tarihleri ve rıhtımlarının uzunluğu yalı alacakların ilk merak ettikleri arasında...

Yalı konusunda uzman AYIKCAN EMLAK’tan SİNEM AYIKCAN YILMAZ, henüz piyasada kimsenin duymadığı dört yalının da gizli satışını yürüttüklerini söyledi. Bir iki aydır satışta olan 25-5 8 milyon dolarlık bu yalıları çok özel müşterilerine sunduklarını anlatan AYIKCAN, son dört aydır yalılara olan ilgide bir hareketlilik yaşandığını belirtiyor. Yalı sahibi olmanın bir ‘imaj desteği’ olarak görüldüğüne de dikkat çeken AYIKCAN'a göre, yalı sevdası kriz bile dinlemiyor ve prestij kaybı olarak görüldüğünden satışları açıklanmıyor. Satılıklar arasında en dikkat çeken uzun süredir alıcı bekleyen 100 milyon dolarlık Erbilgin Yalısı.

KRİZDE BİLE HAREKETLEYDİ
Yalılarda el değiştirmeler kriz yılı 2009’da bile hareketliliğini korudu. Geçtiğimiz yıl İstanbul Boğazı’nda yine ‘sessiz sedasız’ 10’a yakın yalı el değiştirdi. Geçen yıl yalı piyasasındaki en sürpriz satış, Kanlıca Koyu’nda yer alan Yedi Sekiz Hasan Paşa Yalısı olmuştu. Bu yalıyı Abdi İbrahim İlaç Yönetim Kurulu Başkanı Nezih Barut eski sahibi Haluk Erben’den 20 milyon liraya yakın bir fiyatla satın almıştı. Kanlıca Koyu’nda el değiştiren bir başka yalı da ünlü Körfez Restoran’a ev sahipliği yapan Hazım Atıf Bey Yalısı olmuştu. Ömer ve Suna Salur Çifti ile Alinur Salur’a ait olan bu yalı da yaklaşık 27 milyon liraya Erciyas Çelik Boru Sanayi A.Ş’nin patronu Ahmet Kamil Erciyas’a geçmişti.

Bebek’te yer alan ve Çınar Otel’in kurucusu Tevfik Ercan’ın ismiyle anılan yalı da, 18 milyon dolara Örsan Tekstil’in sahibi Osman Ör’ün olmuştu. Yine Anadolu Hisarı İskelesi’nin hemen yanı başında yer alan Köseleciler Yalısı da 5.5 milyon lira karşılığında Ali Akkanat tarafından satın alınmıştı. Yine Beykoz’da yer alan tarihi Yüzüklü Yalısı 13 milyon liraya Dalkıran Grup’un patronu Yaşar Dalkıran’ın olmuştu. Tarabya’da yer alan ve miras davası 16 yıl süren 131 yıllık Manas Efendi Yalısı da icradan satışa çıkarılmıştı. Manas Efendi Yalısı’nı 2.3 milyon lira karşılığında Erdal Aslan Menemenlioğlu satın aldı.

15 GÜNDE ÜÇ YALI EL DEĞİŞTİRDİ
En son geçen haftalarda üç yalı daha sessiz sedasız el değiştirdi. Boğaz’ın en görkemli yalılarından olan Clifton Yalısı Torunlar Grubu Başkanı Aziz Torun tarafından satın alınırken, Koza-İpek Holding Başkanı Akın İpek Bebek’te bir yol yalısının, Bursalı tekstilci Erol Türkün de Anadoluhisarı’nda bir yalının sahibi oldu. Yalıların toplam satış bedeli 39 milyon 200 bin doları buldu. 19’uncu yüzyılın sonlarında inşa edilen tarihi Clifton Yalısı için Torun, 11.5 milyon dolar ödedi. Ayşe Nilüfer Hayat (İsvan) ve Ömer Kemal İsvan’ın hissedarı olduğu yalının sahibi Aziz Torun, yalıda oturmayı düşünüyor. İngiliz Clifton Ailesi’nin yaşadığı yalı 1890 ve 1914’de iki kez yandı. Clifton Yalısı’na komşu olan isimler Fuat Bayramoğlu, Yalçın Sabancı, Hasan Aslanoba, Togay Bayatlı, Şevket Sabancı ve Uğur Mengenecioğlu yer alıyor. Boğaz’da yalı operasyonuna imza atan bir diğer isim de Koza-İpek Holding’in patronu Akın İpek oldu. İpek, Bebek’te bulunan Handan Aksu ve kızı Suzan Aksu’ya sahip yol yalısını 21 milyon 500 bin dolara satın aldı.

ERİKLİ SU’ DA YALILANDI
Boğaz’da yalı sahibi olan işadamları kervanına son katılan isim ise, bünyesinde tekstil ağırlıklı 11 şirketi barındıran Bursa kökenli Türkün Holding’in patronu Erol Türkün. Türkün, Anadolu Hisarı’nda Ömer Veysel Midil ile Veysel Dursun’un hissedarı olduğu yalıyı 6 milyon 200 bin dolara satın aldı. Haziran ayında da Bursalı Erikli’nin ortaklarından Hasan Aslanoba, Kaya Sabancı’ya ait Kandilli’deki ünlü ikiz yalılardan birini 16 milyon avroya satın almıştı.

BOĞAZ'IN İNCİLERİNDE KİMLER YAŞIYOR?
RAHMİ KOÇ: Boğaz’ın en beğenilen yalılarından biri olan 100 milyon dolar değere sahip Kont Ostrorog Yalısı’nda yaşıyor.

GÜLER SABANCI: Sarıyer’de, Büyükdere Caddesi üzerinde malikanesi bulunuyor.

YALÇIN SABANCI: Boğaz’da beş yalısı var.

SUZAN SABANCI DİNÇER: TMSF ihalesiyle İstinye’deki Ahmet Afif Paşa Yalısı’nı 58 milyon TL’ye almıştı. Ancak Suzan Sabancı, Erol Aksoy’a ait yine TMSF’den 23 milyon TL’ye aldığı Tahsin Bey Yalısı’nda oturuyor.

MUSTAFA KOÇ: Beykoz Kanlıca’daki Nuri Paşa Yalısı’nda oturuyor. 80 milyon dolarlık yalıda, uzun yıllar Rahmi Koç yaşamıştı.

ŞARIK TARA: Yeniköy Yol Yalısı’nın sahibi olan Tara, iki çocuğundan biri olan Leyla Tara Suyabatmaz için bu yalıyı satın almıştı. 

FERİT ŞAHENK: Beykoz Çubuklu’da malikanesi, ayrıca Emirgan ve Bebek’te köşkü var.

ALİ AĞAOĞLU: Vaniköy’deki yalısında oturuyor.

AHMET NAZİF ZORLU: Boğaz’da Hisar üstünde restore ettirdiği eski bir köşkte yaşıyor.

ALİ KİBAR: Kuzguncuk’taki Madam Ağavni Muratyan Yalısı’nın sahibi olan Kibar, en son Rumelihisarı’ndaki Ferhan Baras Yalısı’nı da aldı.

ERDOĞAN DEMİRÖREN: Marki Ahmet Necip Bey Yalısı’nda oturuyor.

HALİS KOMİLİ: Komili Ailesi, tarihi Kıbrıslı Yalısı’nın sahibi. Tarihi yalı Halis Komili’nin eşi Alev Komili’ye ait.

CEM-ÜMİT BOYNER: Çift Kanlıca’daki yalılarında yaşıyor.

UZMANLAR NE DİYOR?
OSMANLI'DAN SONRA İKİNCİ ANADOLU DALGASI
Gazeteci yazar Dr. Murat Belge de, Osmanlı’dan günümüze yalı aleminde değişen sosyal çevreyi şöyle anlatıyor: “Osmanlı’da yalılar paşaların, büyük devlet adamlarının yaşadığı yerlerdi. Ailede üç kuşaktan geçerdi. Osmanlı’dan sonra İstanbul’da burjuva kesim yalılara geçti. Sonra Anadolu devreye girdi. Her siyasi dönem Türkiye’de kendi zenginlerini yaratır. Şimdi de yine benzer bir durum yaşanıyor. Bugün de bu dönemin zenginleri yalılara geçmeye başladı. Bunu Osmanlı’dan sonra gelen bir süreç olarak ele alırsak değişen burjuvazi sınıfı yalıların yeni sahiplerini de belirliyor. Bu, tamamen Türkiye’nin iç koşullarıyla, siyasi değişimleriyle ilgili bir durum.”

YALI İŞADAMI İÇİN STATÜ SİMGESİ
Türkiye’nin önemli marka danışmanlarından Muhterem İlgüner de, Anadolu’dan gelip Boğaz’da yalı sahibi olan iş adamlarını şöyle değerlendiriyor: “Yalı satın almak bir statü simgesi. Anadolu sermayesi kendini İstanbul’a kabul ettirmek istiyor.Deniz kültürü yokken buraya gelip bir yalı almak da bunun göstergesi. “Ben de varım” demenin bir yolu. Son yıllarda Anadolu firmaları güçlendikçe, kendilerini ispat etmeye başladılar. Anadolu’da büyük paralar dönüyor. Bu durum, gelişimin doğal sonucu.”

PARA GİBİ STATÜ DE EL DEĞİŞTİRİYOR
Sosyolog yazar Ali Bulaç da, son dönemde parayla birlikte statünün de el değiştirdiği görüşünde. Paranın yoğunlaştığı Anadolu sermayesinde bir sosyal değişim de gözlendiğini belirten Bulaç, “Bu artık bir statü göstergesine dönüştü. Yalı bir itibar olarak görülüyor” diyor. Bulaç, şöyle devam ediyor: “Kendi memleketlerindeki sosyal çevreye sığamayıp, buraya geliyorlar. Durumu kötüleşen geleneksel zengin sınıf da yalılarını bu yeni zenginlere satıyor.”

"BOĞAZ'DA 3 YALI BİRDEN EL DEĞİŞTİRDİ"


09.11.2010_www.hurriyet.com.tr - www.hurriyetemlak.com - milliyet.com.tr
Boğaziçi’nde üç yalı daha sessiz sedasız el değiştirdi. Boğaz’ın en görkemli yalılarından olan Clifton Yalısı Torunlar Grubu Başkanı Aziz Torun tarafından satın alınırken, Koza-İpek Holding Başkanı Akın İpek Bebek’te bir yol yalısının, Bursalı tekstilci Erol Türkün de Anadoluhisarı’nda bir yalının sahibi oldu. Yalıların toplam satış bedeli 39 milyon 200 bin dolar.

Boğaziçi’nde 366'sı tarihi eser niteliğinde, 234’i de kâgir olmak üzere toplam 600 yalı yer alıyor.


Ekonomist Dergisi'nden Okhan Şentürk'ün haberine göre, yalnız Türkiye’nin değil, dünyanın en prestijli ‘ev’leri arasında yer alan Boğaziçi yalıları geçen ay gerçekleşen üç sürpriz satışa ev sahipliği yaptı.

Bir süredir satış masasında olan Kandilli’deki görkemli Clifton Yalısı, 14 Ekim 2010 tarihi itibari ile Torunlar Grubu Yönetim Başkanı Aziz Torun’a geçti. 19’uncu yüzyılın sonlarında inşa edilen tarihi Clifton Yalısı için Torun’un 11.5 milyon dolar ödeme yaptığı belirtiliyor. Ayşe Nilüfer Hayat (İsvan) ve Ömer Kemal İsvan’ın hissedarı olduğu yalının sahibi Aziz Torun, “Yalıyı oturma amaçlı satın aldım” diyor. Torun’un şu anda kagir binadan oluşan yalıyı eski haline uygun olarak yeniden inşa etme konusunda Anıtlar Kurulu’na baş vurduğu gelen haberler arasında.

TORUN'UN YENİ KOMŞULARI KİM?
980 metrekare arasa içerisinde yer alan Clifton Yalısı, 200 metre taban oturumlu iki katlı kagir bir binadan oluşuyor. Kayıkhaneler dahil 950 metrekare kullanım alanına sahip olan Clifton Yalısı, bu özelliği ile Boğaz’ın en nadide yalılarından birisi olarak gösteriliyor

Tarihte İngiliz Clifton Ailesi’nin yaşadığı yalı 1890 ve 1914 yıllarında iki kez yangın geçirdi. Clifton Yalısı’na komşu olan isimler arasında Fuat Bayramoğlu, Yalçın Sabancı, Hasan Aslanoba, Togay Bayatlı, Şevket Sabancı ve Uğur Mengenecioğlu yer alıyor.

Boğaz’daki yalı piyasasının en ektin isimlerinin başında gelen AYIKCAN EMLAK’ın sahibi YÜKSEL AYIKCAN, yaklaşık dört yıldır satışta olan Clifton Yalısı’nın eski halinin hayata döndürülmesinden sonra değerinin 25 - 30 milyon doları bulacağına işaret ediyor.

İPEK YOL YALISI ALDI
Boğaz’da yalı operasyonuna imza atan bir diğer isim de bünyesinde Bugün Gazetesi. KanalTürk, Bugün TV, Koza Altın İşletmeleri ve Koza Davetiye gibi farklı işkollarında faaliyet gösteren şirketleri bünyesinde toplayan Koza-İpek Holding’in patronu Akın İpek oldu.

İpek, İstanbul'un gözde semti Bebek'te bulunan Handan Aksu ve kızı Suzan Aksu'ya yol yalısını 21 milyon 500 bin dolara satın aldı. 2 bin 700 metrekare arsa içerisinde yer alan bu yol yalısı 700 metrekare kapalı alana sahip. Buna ek olarak 150 metrekare büyüklüğünde müştemilat bölümünün de yer aldığı yalının bahçesinde basketbol sahası, açık yüzme havuzu ve bir de sera bulunuyor.

BURSA'DAN ANADOLUHİSARI'NA
İstanbul Boğazı’nda yalı sahibi olan işadamı kervanın son katılan bir başka isim ise bünyesinde tekstil ağırlıklı 11 şirketi barındıran Bursa kökenli Türkün Holding’in patronu Erol Türkün. Türkün, Anadolu Hisarı’nda Ömer Veysel Midil ile Veysel Dursun’un hissedarı olduğu yalıyı 6 milyon 200 bin dolara satın aldığı belirtiliyor. 464 metrekare arsa içerisinde iki tattan oluşan bu yalı; 380 metrekare kullanım alanına sahip.

Türkün Ailesi, Bursa’nın en eski tekstilcilerinden. Şirketin temelleri 1932 yılında Ali Vehbi Türkün tarafından atıldı. 1947 yılında ikinci kuşağı temsilen Sadettin Türkün, babası Vehbi Türkün’den işleri devraldı. Almanya’daki tekstil eğitimini tamamlayarak 1976 yılında yurda dönen üçüncü kuşağı temsilen Erol Türkün, babası Sadettin Türkün’de desteğini alarak sekiz tezgahla kendi adını taşıyan Erol Türkün firmasını kurarak tekstil üretimine başladı. Erol Türkün, bugün 650 çalışanı ile iplik,dokuma,boya ,baskı ve ev tekstili konfeksiyonu dallarında üretim, yurt içi ve yurt dışı pazarlamasını yapan 11 şirketin sahibi.

"YALI ALIP ZARAR EDEN OLMADI"
İstanbul Boğazı’nda yalı satışı denildiğinde ilk akla gelen isim; AYIKCAN EMLAK'ın sahibi YÜKSEL AYIKCAN "Parası olan için yalı yatırımının çok karlı olduğuna vurgu yapan AYIKCAN, bu konuda şu bilgileri veriyor:

“Şimdiye kadar yalı alıp da zarar eden hiç olmadı… İnsanlar için yalıda yaşamak ulaşabilecekleri en üst noktalardan bir tanesi. Boğazın sayılı sakinleri arasına katılabilmeyi kim istemez ki? Boğazdaki yalılara istesenizde bir fazlasını daha ilave edebilme şansınız yok. O yüzden de boğazda yaşayan sayılı aileden biri olmak çok prestijli…

Yalılarda bahçe ve rıhtım büyüklüğünün çok önemli yeri var. Bulunduğu mevkii, toplam kullanım alanı, tavan yüksekliği, görmüş olduğu manzara da büyük önemli taşımakta. Bunun yanında yalıların günümüz mimarisinden çok, tarihi kimliğe sahip olması ve restorasyonu sırasında tarihi dokusunun korunmuş olması da çok önemli.”